1. Nasıl yetiştireceğiz

Toprak yerine suda yetiştirme son 10 yıldır üzerinde çalışılan ve deneysel olarak başarılı sonuçlar alınmış bir alandır. Hidrofonik tarım da denilen bu yöntem su devridaimi kullanarak verimli üretimlere imza atmaktadır. Neden “dikey”, çünkü bu yetiştiricilik daha az alana ihtiyaç duyar. Geniş alanlar yerine üst üste yetiştirme alanları demektir. Böylelikle dünyanın yüzde 70 nin yaşadığı şehirlere daha yakın alanlarda üretim anlamlı bir hale gelmektedir. Neler yetiştirebiliriz:  Başta domates, biber, yeşilliklerin tümü bu tarıma çok uygundur. 

 

Bu konuda en büyük engel enerji maliyetleri olmaktadır. LED teknolojisinin gelişmesi ile daha iyi yerlere geleceği kesindir. Temiz ve iyi tarım olarak gelecekte önemli olacak bir tarım olacağına inananlar çoğalmaktadır.

 

Gerek şehir içi gerekse şehirlerin çevrelerinde var olan “boş alanlar” geniş tarım alanları isteyen buğday, arpa, mısır, pirinç gibi ürünlerin üretilmesi için olanaklar sağlamaktadır. Bina tepeleri, kapalı alanlar, kullanılmayan hava meydanları buna iyi örneklerdir. Havalandırması olan tünellerde ürün yetiştirmeye geçtiğimiz sene başlayan İngiliz Growing Underground şirketi ürün kalitesi ve lezzetlerinden çok memnun olduklarını ifade etmişlerdir. 

 

 

Gelecek 10 yılda, tarım da devrim niteliği taşıyacağı tahmin edilen insansız traktörler CASE şirketi tarafından prototip olarak üretilmiş durumdadır. Geleneksel olarak insanlar tarafından yapılan zaman tüketici işler, insansız makinalar tarafından daha doğru, daha kısa, daha sağlıklı bir şekilde yapılabilecektir. 

 

Gelecekte çiftlik sahipleri çalışma odalarında var olacak geniş ekrandan traktörün hareketleri izleyip kontrol edebilecek. İnsansız aracının santimetre kesinliğinde tohum diktiğini  izleyecebilecek, üzerinde yerleştirilmiş olan algılayıcılar sayesinde toprağın 100 santimetre derinliğine kadar olan alanda nemi ve sıcaklığı ekrana yansıtabilecektir. 

Örneğin, marul, kıvırcık, yeşillik gibi ürünlerin çapalama işlemleri “marul robotu” tarafından kolaylıkla ve hızlıca yapılacak duruma gelecektir. 

 

Chalon-sur-Saône,bölgesinde bir “bağ robotu”. Photo: Philippe Desmazes/AFP/Getty Images

 

Ya da yukarıda görülen bağ “bağ robotu” hafızasında var olan yöntemler ile bağı budama işlemi yapabilecektir. Diğer tarım ürünlerinde uzaktan kumanda ile ürünün gelişmesi, nem, hastalık gibi şeyler denetleneblir hale gelecektir.

Başka bir tarım alanında, üretim sorumlusu ekrandan bin adet inek görüntüsüne bakmakta ve her ineğin ne kadar süt vereceğini izlemektedir. Bu güne ait veriler ile geçmiş verileri karşılaştırma istediği bilgisayarında, geçtiğimiz aylara ait sadece tek bir ineğin süt verimi, kilosu, yediği yem miktarı, kalp atışı, vücut sıcaklığı verilerini karşılaştırmalı görerek, olağan dışı bir durum gördüğünde vardiya amirine sms göndermesini isteyebilecektir. Cep telefonunda yüklü olan uygulama ile ve ineklere takılmış olan hareket sensörleri ile olası hastalıkları önceden teşhis edip diğer hayvanlara geçmesini engelleyebilecektir.

 

Tüm bunlar büyük veri, makinaların giderek daha çok otonom olmaları, hava durumu bilgileri, tarım bilimi, algılayıcılar, yazılım araçları, gsm, gprs ve bunun gibi teknolojik gelişmeler sayesinde ürün verimi artışı sağlayacaklardır.

 

Ev ortamlarına uygun mini-hidrofonik tarım uygulamaları yaygınlaşmaktadır. Küçük alanlarda kişiye özgü ve yeterli miktarda üretim metotları her geçen gün artmakta ve maliyet olarak ucuzlamaktadır.

Robotların portakal, mandalin, elma ve bunun gibi ürünlerde sadece olgunlaşmış meyvaların hasat edildiği günleri görmek çok uzak olmasa gerek.

Robobee, Harvard Üniversitesinde çalışan bir grup bilim insanının çalışmaları sonucu geliştirdikleri minik “robot arıların” koca bir mahsul alanını çok kısa bir sürede tozlaştırma deneyleri çok başarılı sonuçlar vermiştir.

 

İlginç bir Robobee videosu için : https://www.youtube.com/watch?v=hEZ7rHRifVc