2. İlkbahar Geç Donları

Meydana gelebilecek don olaylarının içerisinde en tehlikeli olanıdır. Oluşma zamanı açısından bağların uyanma dönemi sonrasında yeni sürgünlere ciddi anlamda zarar verebilmektedir. İlkbaharda kış gözlerinin patladığı veya primer olarak ifade edilen ilk tomurcukların sürdüğü dönemde meydana gelen geç donlar, taze sürgünlerin kısmen veya tamamen zarara uğramaları sonucu gelişme ve şekil bozukluklarının yanı sıra, önemli ürün kayıplarına neden olabilmektedir.

Hava sıcaklığının – 3.5 0C’ye düşmesi ile açılmak üzere olan kış gözlerinde primer tomurcuklar zarar görmekte olup, taze sürgünler düşük sıcaklıklara daha duyarlı olduklarından, - 2.5 0C sıcaklığa ancak 3 dakika dayanabilmektedirler. Taze sürgünler üzerindeki çiçek salkımları ve yapraklar soğuklara karşı sürgünün kendisinde çok daha duyarlıdırlar. Vejetasyon döneminin başlangıcında ani olarak meydana gelen don yeşil sürgünlere ciddi anlamda zarar verebilmektedir. Zarar görmüş olan sürgünler gelişememekte ve ileriki aşamalarda salkım taslaklarını oluşturamamakta, en sonunda ise nihai ürünün elde edilmesini gittikçe zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, tomurcukların sürmesinden sonra meydana gelen geç don olaylarında sürgün daha az zarar görse bile, çiçek salkımlarının zarar görmesi nedeniyle ürün ya çok azalmakta ya da hiç ürün alınmamaktadır.

İlkbahar geç donlarının meydana gelişi iki şekilde gerçekleşmektedir. Bunlardan birincisi; soğuk hava kitlesinin akışından meydana gelen donlardır. Bu donlar aynı zamanda adveksiyon donları olarak adlandırılmaktadır. Bu donlar geç ilkbaharda görülmesinin yanında kışın da meydana gelebilmektedir ve özellikle arazinin şekline ve toprağın karakterine göre değişmektedir. İkincisi ise, toprak ve bitki yüzeylerinin mevcut sıcaklıklarını kaybetmesiyle oluşan radyasyondan meydana gelen donlardır. Radyasyonla meydana gelen don olayları, toprak yüzeyinin örtülü olmasına, rengine, toprak yüzeyinin işlenmiş veya katı oluşuna, nem miktarına, toprağın ısıyı iletme yeteneğine, kumlu, killi gibi bir yapıda oluşuna bağlıdır. İşlenmiş topraklar yüzeyde adeta bir yalıtkan tabaka meydana getirdiğinden, derinlerden gelen sıcaklık yüzeye ulaşamaz ve böylece işlenmiş toprak yüzeyi, işlenmemiş toprağa göre daha soğuk olur ve bu yüzeye değen hava da daha kolay sürede soğumaktadır.